21 Şubat 2023 Salı

Güldüren ve Düşündüren Şiirler(!)

Çiçekler şiir, şairler de bal arısıdır ama bütün şairler, daha doğrusu şair geçinenler değil; onlar eşek arısıdır , yazdıkları manzumeleri şiir diye yutturmaya kalkarlar.Bu tür kişiler şiir yazmayı kolay sanırlar, heceye uyduracağız, kafiye yapacağız diye saçma şeyler yazarlar. Ne yazık ki bazı şiir siteleri yazdıklarına yer verir. Kimi dergiler, antolojiler de satış amacıyla eserlerini yayınlar. Şiirleri(!) çıkan manzumeciler de dergiden on on beş tanesini alıp eşe dosta caka satarlar. Antolojilerde düzenleyiciler sayfa başına para isterler, onlar da seve seve verirler. Bir iki uyduruk yarışmada da derece aldılar mı iş tamamdır! İşte bir dergide çıkan şahane(!) şiirlerden şahane saçmalar: Malikane katı olan marabası zatı olan *** Ay ışığında kendimle güneşliyorum bu gece Dünyam dönüyor, ben mi sayıyorum yıldızları *** Vay benim ağrımaz başım günbegün çatıldı kaşım sürgüne gitti naaşım ... Biri de bir iki yüzyıl önceki şairlere özenmiş, şöyle yazmış ağdalı bir dille: Nur olur gözünde serap-ı şule harelenir ışık benzer hilale yeşilin ladesi açılan lale gonca-i dehen'e gül vakti gelmiş. Daha birçok örnek verebiliriz. Yazım ve anlam yanlışları dolu, kafiye yapacağım diye ölüsünü(naaş) sürgüne yollayan, gece ay ışığında kendisiyle güneşleyen bu müteşairlere kim dur diyecek acaba?